Kişi Haritası: Marina Abromovic Doğum Haritası İnceleme

Bugün sizlerle detaylı bir astrolojik analiz yapmadan hemen önce hayatının ritmini sınıf noktasına çeken ve insanlık tarihinin acı gerçeklerini gözler önüne seren bir sosyal deneyi inceleyelim. Hazırsanız bundan tam 51 sene öncesine gidiyoruz...

Yıl 1974,

Yer İtalya'nın Napoli şehri.

Bir dizi canlı performanstan oluşan turnenin son ayağı Rhythm 0 adlı gösteri.

Masada bulunan çeşitli malzemeler, bir kadın ve küçük bir not.

"Ben bir nesneyim.

Bu süre zarfında benimle ne yaparsanız kabul ediyorum.

Sorumluluk tamamen sizindir.”

Marina içinde yaşadığı dönemde performans sanatına yepyeni bir soluk getirmeyi hedeflemiş bir sanatçıdır. Canlı performanslarından oluşan Rhythm serisinin sonuncusu ve şüphesiz en önemlisi Rhythm 0 performansı, "insana tamamen özgürlük verilirse ne yapardı?" sorusunun yanıtlarını ararken insanlık tarihini acı bir gerçekle yüzleştirir.

Başta salona dahil olan katılımcılar oldukça kibar ve güler yüzlüdür. Marina için güller uzatılır, yanaklarına öpücükler kondurulur fakat katılımcılardan birinin Marina'ya tokat atması ile işler değişir. Tokatın ardından Marina'nın tamemen tepkisiz kaldığına şahit olan katılımcılar bu enteresan deneyimde şiddetin meşru kılındığını keşfetmiş olurlar.

Bunun ardından kimileri Marina'nın kıyafetlerini yırtar kimileri ise jiletle bedenine çizikler atar.. gittikçe eylemlerin dozu artsa da söz verdiği gibi hareketsiz bekleyen Marina ise göz yaşlarına hakim olamaz. Gözünden süzülen yaşlara rağmen gerçek bir nesneden farksız davranılan kadının başına masada duran silahı doğrulturlar...

Gelelim Marina Abromovic'in doğrum haritasına. Marina Abromovic doğduktan kısa bir süre sonra aile büyüklerine verilmiş ve evinden uzakta kalmıştır. Aile ile ilişkisini inceleyebileceğimiz 4. eve baktığımızda burada Neptün’ün bulunduğunu görüyoruz. Neptün dördüncü evde köklerinden uzakta olmak ve gurbet gibi anlamlara gelebilir. Keza dördüncü evi yöneten Venüs; Akrep burcunda tam anlamı ile sürgün pozisyonda yani aile kavramına ve aile olan ilişkilerine yabancı hissettiğini söylemek mümkün. Bazı kaynaklarda ciddi anlamda ülkesinden sürgün edildiğinin yazmakta olduğunu ve son olarak ailesinin son derece baskıcı olduğunu da bu kısma ekleyelim.

Marina’nın asc noktasında Yengeç burcunu görüyoruz; yükselen yöneticisi Ay 8. evde Kova burcunda yerleşmiş. Bu yerleşim Marina’nın ihtiyaçları arasında (Ay) sosyal gruplarla ve kitlesel iletişimle ilgili (Kova) sistem ve düzen karşıtlığı olduğunu ve bu konuda ilkleri gerçekleştirdiğini (Uranüs) anlatabilir. Üstelik bunları genellikle tehlikeli yollarla (8. ev) yapmaya çalıştığını da görebiliriz. Tüm bu performanslarda dayanıklılığını test etmiş ve enteresan şekillerde hayatta kalmayı da sürdürmüştür. Burada yükselen yöneticisinin Akrep burcundaki gezegenler ile yaptığı kare açı verebileceğimiz en iyi referanslardan birisi olabilir.

Marina’nın sanatında (Venüs) hayatını ciddi ölçüde tehdit eden (Akrep) çeşitli performanslar bulunmaktadır ve bazı performansları tekrar tekrar sergilemektedir (retro Venüs). Aynı zamanda burada Akrep stelyumu; kişinin ultra bağımsızlık ihtiyacına rağmen (Ay-Kova-Uranüs) ilişkilerinde ne kadar tutkulu ve kendini adamaya hazır olduğunu (Venüs-Merkür-Akrep) ifade ediyor.

Tutkulu bir aşık demişken; Marina 1975’te hayatını ve performanslarını paylaşacağı Ulay (Frank Uwe Laysiepen) ile tanıştı. Birlikte oldukları yirmi sene boyunca yer aldıkları performansları çoğu zaman akıl almazdı. 1977’de bir eserlerinde dudaklarını birbirine yapıştırdılar ve yalnızca birbirilerinin verdikleri nefesle nefes aldılar. Bu eylem iki taraf da susuz karbondan başka bir şey çekemeyip bayıldıklarında sona erdi. 1980’de gerçekleştirilen bir başka eserde ise Abramović’in göğsüne zehirli bir ok gerildi ve bu okun fırlamasını engelleyen tek şey aralarındaki dengeleriydi. Mikrofonlar kalp atışlarının hızla yükselişini kaydediyordu.

Uzun yıllar boyunca birbirlerinin hem partneri hem de iş arkadaşı olan Marina ve Ulay bir gün “The Lovers: The Great Wall Walk” adında bir performans planladılar. Uzun bir yürüyüş olacağı başından beri belli olan bu maceraya doğudan başlayan Marina ve Batıdan başlayan Ulay tam 90 gün sonra Çin Seddi'nin ortasında buluştular. Bu büyülü anlarında evleneceklerini düşünen herkesi şaşırtacak bir olay gerçekleşti. Birbirlerine yaklaştılar, sessizce sarıldılar… Sonra ters yönlere yürüyüp gittiler.

Sessiz sedasız biten bu ilişkinin yeniden gündeme gelmesi ise Marina’nın "The Artist is Present" adlı gösterisinde oldu. The Artist is Present yani ‘Sanatçı Aramızda’ adlı gösterisinde Marina bir sandalyede oturur ve farklı seyirciler sıra ile karşısına geçip otururlar. Marina bu konuda oldukça iyidir çünkü performansın tamamı 736 saat sürmüştür. Derken bir anda karşısına yıllardır görmediği eski eşi yol arkadaşı Ulay oturur. Çift birbirlerine uzun uzun bakar, gözleri dolar ve nihayet el ele tutuşurlar. Ulay masadan ayrılır ve performans devam eder..

Sevgiler,